Blog

BİR FİNCAN ÇAY?

Soğuk günlerde içimizi ısıtan, sıcak lardan bunaldığımızda da imdadımıza yetişen; yorulduğumuzda, kefiylendiğimizde, kahvaltıda, öğün aralarında, aşımızın katığı , başımızın tacı çayımız... Dünyada sudan sonra en çok tüketilen içeceğin çay olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Belki içinde kafein olduğunu, hatta bu nedenle aşırıya kaçmamak gerektiğini de duymuşsunuzdur. Peki çayın birçok kanser türünden tutunda kalp hastalıkları , tip 2 diyabet, obezite gibi hastalıkların önlenmesinde etkili olduğunu biliyormuydunuz? Hadi şimdi gelin hep birlikte çay konusunu masaya yatıralım...

Çay Camellia sinensis adı verilen bitkinin yapraklarından elde edilmektedir. Üretim teknolojisine bağlı olarak çay, okside olmamış çaylar (yeşil ve beyaz çay), yarı okside çaylar (oolong çay) ve tam okside çaylar (siyah çay) olmak üzere 3 çeşittir.

Her yıl tüm dünyada yaklaşık 2.5 milyon ton kuru çay üretilmektedir. Bunun %78’i siyah çay, %20’si yeşil çay ve %2’si oolog çay olarak tüketime sunulmaktadır.

Neden çay içmeliyim?

Çay içerdiği flavonoidler (kateşinler, quercetin, kamferol, mirisetin) sayesinde bir çok hastalığa karşı önleyici bir etkiye sahiptir. Buna göre gösterdiği antioksidan etki ile LDL oksidasyonunu ve plak oluşumunu baskılayarak kalp hastalıkları riskini azaltabileceği vurgulanmaktadır. Epidemiyolojik ve kohort çalışmalar özellikle yeşil çay tüketiminin kolon, mide, pankreas, mesane, özefajeal kanserlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir. Çay flavonoidleri karbonhidrat ve lipit metabolizmasında iyileşme sağlayarak diyabet üzerinde de olumlu etki oluşturmaktadır. Yeşil çayda bulunan kateşinlerin enerji harcamasını arttırarak ve vücut yağını azaltarak, uzun süre tüketim ile obesite riskini azaltabileceği savunulmaktadır.

Çayın işlenme miktarı arttıkça flavanoid içeriği azalmaktadır. Siyah çayda %3-10, oolong çayda %8-20, yeşil çayda ise %30-42 oranında flavanoid bulunmaktadır.

Neden çay tüketirken miktarına dikkat etmeliyim?

Çay kafein gibi uyarıcı etkiye sahip maddeler de içermektedir. Kafeinin orta düzey alımı, ruhsal açıdan dinginlik ve canlılık sağlamakta, metabolizma hızını arttırmaktadır. Ancak aşırı tüketildiğinde diüretik etkisiyle idrarla kalsiyum atımına neden olmaktadır. Ayrıca kan basıncını arttırması, vücutta demir ve kalsiyum emilimini azaltması, bağımlılık riski taşıması dikkatli kullanımını gerektirmektedir. Bu nedenle özellikle hamile ve emzikli bayanlar, demir eksikliği anemisi olanlar, tansiyon hastaları, mide rahatsızlığı olanlar tüketimde diyetisyen ve doktorlarına danışmalıdırlar.

Pek çok çalışmada, yetişkinler için güvenli olarak tüketilebilecek kafein miktarının günde 300 mg olduğu belirtilmiştir. Günlük 400-500 mg dan fazla alımı önerilmemektedir.

Çaydaki kafein oranları (Ülkemizde kullanılan çayların ortalama değerleri olup hazırlama şekli kafein oranlarını değiştirmektedir.) tabloda gösterilmiştir.

Porsiyondaki kafein miktarı (mg/porsiyon) Porsiyon miktarı
Siyah çay (dökme) 81 5 g/100 ml
Siyah çay (poşet) 43 1 poşet
Yeşil çay (poşet) 10_20 (minimum ve maksimum miktar) 1 poşet
Kaynak: Hancı M. ve arkadaşları, Ülkemizde Satılan Bazı İçeceklerdeki Kafein Düzeyinin HPLC Yöntemiyle Ölçümü, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, Düzce,2011.

Günde ne kadar çay içebilirim?

Sağlıklı bireyler için günlük 5-6 bardağa kadar çay içilebilir. Özellikle yeşil çayın zengin flavanoid içeriğinden ötürü günlük 2-3 fincan tüketimi yararlı görülmektedir.

Bunları biliyor musunuz?

  • Çay florür açısından iyi bir kaynaktır, ağız ve diş sağlığına iyi gelir.
  • İshalin önlenmesinde faydalıdır.
  • Ödem söktürücüdür.
  • Astım krizlerini azaltıcı etkisi vardır.
  • Yemeklerden 1 saat sonra içilen çay hazmı kolaylaştırır.
  • Çay banyoları, sıcak çay kompres ve pansumanları göz ve ciltteki bazı rahatsızlıkları giderir.